CUMHURBAŞKANI ERDOGAN "ÜRETİM VE İHRACATTA ADANA YILDIZLARI ÖDÜL TÖRENİ"NDE

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun teşrifleri ile 19 Haziran 2018 tarihinde Grand Sheraton Otel'de gerçekleşen Ceyhan Ticaret Odası Meclis Divanı ve Yönetiminin de katıldığı Üretim ve İhracatta Adana Yıldızları Ödül Töreni'nde CTO Başkanı Şeref Can'da ödülünü aldı.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOОAN:

"YENİ DÖNEMDE ADANA'YI HER ALANDA ŞAHA KALDIRMAKTA KARARLIYIZ"

"2016'DA DARBE YAŞADIK, 2017'DE YÜZDE 7,4 BÜYÜDÜK"

"BÜYÜMEDE HİNDİSTAN'DAN SONRA 7,4 İLE İKİNCİ SIRADAYIZ. OECD ÜLKELERİ ARASINDA BİRİNCİ SIRADAYIZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adana'nın 24 Haziran'da tercihini yeniden hizmet siyasetinden kullanacağına inandığını belirterek, "Önümüzdeki dönemde Adana için hayallerimizi inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz. Adana'yı her alanda şaha kaldırmakta kararlıyız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, miting yapmak için geldiği Adana'da, Çukurova bölgesinde faaliyet gösteren sanayici ve is adamlarıyla akşam yemeğinde buluştu. Kentteki bir otelde düzenlenen yemekte konuşan Erdoğan, "Adana'nın hükümetlerimizin yaptığı tüm yatırımlara rağmen bir süredir durgunlaştığının farkındayız. Adana şaha kalkacak ki bu bölge şaha kalksın. Onunla birlikte Türkiye'de şaha kalksın. Yeni dönemde Adana'yı her alanda şaha kaldırmakta kararlıyız. Çukurova gibi dünya çapında zenginliğe sahip şehre patinaj yaptırmak, sadece Adana'ya değil, Türkiye'ye de haksızlıktır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana'nın hükümetin yaptığı tüm yatırımlara rağmen bir süredir durgunlaştığının farkında olduklarını dile getirerek, "Demek ki Adana için daha çok şey yapmalıyız. Adana şaha kalkacak ki bu bölge şaha kalksın. Onunla birlikte Türkiye de şaha kalksın. Yeni dönemde Adana'yı her alanda şaha kaldırmakta kararlıyız. Çukurova gibi dünya çapında bir zenginliğe sahip bir şehre patinaj yaptırmak sadece Adana'ya değil Türkiye'ye de haksızlıktır." dedi.

Türkiye'de bir dönem sanayi denince ilk olarak Adana'nın akla geldiğini ve eski Türk filmlerinde büyük sanayicilerin hep Adana'dan geldiklerini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Hani derler ya 'Adam diksen adam yetişir.' işte öylesine verimli topraklara sahip Adana'nın romanlara, filmlere, şiirlere konu olan bir tarım alt yapısı var. Un var, şeker var, yağ var, aslında helva da var. Şimdi bize düşen bu helvayı yeni katkılarla, yeni tatlarla süsleyip katma değerini artırmaktır. Önümüzdeki dönemde Adana için hayallerimizi inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bu salonda bulunan kardeşlerim bunun aktörleridir. Adana'nın arayış döneminin bittiğine, 24 Haziran'da tercihini yeniden hizmet siyasetinden yana kullanarak şahlanış dönemini başlatacağına ben inanıyorum. Bu konuda en büyük desteği de siz iş dünyamızın kıymetli temsilcilerinden bekliyorum."

"MİLLİ SEFERBERLİĞžİ YAPMAMIZ LAZIM"

"Bizi bizden daha iyi kim bilir, biz biliriz." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye'de yatırımlar mı durdu? Türkiye'de ticari hayat mı durdu? Neymiş? Kur. Ben bazen söylüyorum, çok açık net söylüyorum, arkadaşlar bu kur filan bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil. Bizim geleceğimizi biz belirleyeceğiz, biz. Onun için de diyorum ki eğer yastık altında hala dövizlerimiz varsa lütfen bu dövizlerimizi biz piyasaya sürelim. Bunları TL'ye bir defa çevirelim. Çünkü bizim ülkemizin gelirini, geleceğini biz Türk lirasıyla belirlemeliyiz. Bunun için de milli seferberlik diyorum ya işte bu milli seferberliği yapmamız lazım. Bize birileri provokatif eylemler mi hazırlıyor, ekonomik harp mi ilan ediyor? Bize ekonomik harp ilan edene karşı bizim de gereğini yapmamız lazım. İşte burada seferberliğe ihtiyacımız var, bunu yapmalıyız, bunu başarmalıyız. Bunu başarmazsak yazık olur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz 2002'den bugüne ekonomiyi öyle bir yapıya kavuşturduk ki bu tarz sarsıntılar ülkemize vız gelir. Afedersiniz birin yanına 6 sıfırı koyanların kimler olduğunu bilmiyor musunuz? 6 sıfır koydular, bir milyona tuvalete gidiyorduk, hatırlayın o günleri. Ne oldu? Biz geldik bu sıfırların tamamını attık bir liraya düştü. Bizim kaderimizi beşer planında söylüyorum biz belirleriz, bunu ne Hans'a ne George'a ne şuna ne buna asla bırakamayız." dedi.

"YÜKSEK FAİZLE ÜLKEMİZİ AYAОA KALDIRAMAYIZ"

Türkiye'ye yönelik ekonomik saldırıların döviz ve faiz gibi makro dengeler üzerinden yapıldığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şu 24'ünü hayırlısıyla atlatalım. 24'ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz. Bu toplantıda açıkça söylüyorum yüksek faizle biz ülkemizi ayağa kaldıramayız. Biz eğer yatırımcıyı güçlü kılacaksak burada düşük faizle bu adımı atmak zorundayız. Çünkü girişimci yüksek faizle neyin yatırımını yapacak? 'Efendim işte bankalar da kazanacak.' Tamam da elin bankaları kazanmıyor mu?

Japonya eksi faizle çalışıyor. Amerika'ya geliyorsun ikilerde, bilemedin üçte. Avrupa ikilerde. İsrail sıfır-bir buralarda. Onların bankaları böyle çalışıyor da bize ne oluyor? Şu anda 20'lerde, 25'lere kadar çıkıyor. Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz? Arkadaşlar bunu değiştireceğiz, bu işin lamı cimi yok. Bir anda üç puan, arkadan bir buçuk puan daha. Şimdi bazıları diyor ki 'Başkanım tam seçim arifesinde bunları kullanmayın, konuşmayın.' Neyi konuşmayacağım? Hakikat neyse, doğru neyse biz bunu konuşacağız. Doğruyu, hakikati konuşacağız ki sonunda ulaşmak istediğimiz yere ulaşalım."

"ENFLASYONU İNDİRDİK, BATI ÇILDIRDI"

Programdaki konuşmasında faizi yüzde 63'ten aldıklarını dile getiren Erdoğan, "O zaman enflasyon yüzde 30'du. İndirdik, indirdik, 4,6'ya kadar indi ve Batı çıldırdı. İşte Gezi olayları öyle başladı. Niye? Türkiye faizi buraya düşürdü, enflasyon buralara düştü. Çılgın Türkler bir şeyler yapıyor. Biz de onlara prim vermedik ama istedik ki burayı iyi tutalım." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Gezi olaylarıyla birlikte faiz ve enflasyon oranının bir anda çift haneli rakamlara çıktığını belirterek, "Her zaman söylüyorum ama biz tabii birçoklarıyla bu konuda anlaşamıyoruz. İnşallah 24 Haziran ile birlikte bu işin nasıl olacağını yerlisine de yabancısına da gösterme şansını yakalayacağız. Çünkü bizim ekonomi modelimizin merkezinde özel sektörümüz var." diye konuştu.Programa katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun, kendisine Türkiye'de gıda sektöründeki bir firmanın durumunu aktardığını paylaşan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Baktım, felaket bir şey. Niye? Bankalar da kredi vermiyor. Çok enteresan. Adamın kredi alacak hali yok. Niye? O şartlarda kredi alamazsın ki ama öyle bir noktaya gelmiş ki yüzde 20, yüzde 25 ile de olsa gene alacak. Niye? Çünkü devasa fabrikaya kilit vurma noktasına gelmiş. Yani bunlar ölümü gösterip, sıtmaya razı ediyorlar. Böyle şey olabilir mi? Ben haber gönderdim, yardımcı ol ve bu devlet bankası. Özel sektör zaten kıl aldırmıyor. Böyle bir noktada. Ben en sonunda Rifat Bey'e dedim ki arkadaş siz kendi üyeleriniz arasında bir seferberlik yapın da bu adamcağızı kurtarın. Çünkü sıradan bir firma değil, marka bir firma. Şimdi buna yazık değil mi? Onun için ben milli seferberlik diyorum. Onun için bu milli seferberlik noktasında yerli ve bunun yanında da kamu bankalarının bu işe yardımcı olması lazım."

"ADANA'DAKİ GİRİŞİMCİNİN İHRACAT BAОLANTISINI BOZAMAZSINIZ"

"Dövizi küresel piyasalarda yaptığınız manipülasyonlarla bir parça yükseltebilirsiniz ama Adana'daki girişimcinin fabrikasını, üretim tesisini, ihracat bağlantısını bozamazsınız." diyen Erdoğan, özel sektörün sağlam olması durumunda, saldırılarla kısa vadede dalgalanan devletin makro ekonomik politikalarının çabucak dengesini bulduğunu belirtti.

Erdoğan, 2008-2009 küresel finans krizinde bu sıkıntının ülkeyi teğet geçeceğini söylerken, özel sektörün gücüne özellikle güvendiklerini, bunda da yanılmadıklarını dile getirdi.

Son 5 yılda ardı ardına yaşanılan sıkıntılar karşısında da aynı güvenle hareket ettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Dünyada 15 Temmuz gibi bir darbe girişimine maruz kalıp da şoku bu kadar hızlı şekilde atlatabilecek başka bir ülke var mıdır bilmiyorum. 2016'da darbe yaşadık, 2017'de yüzde 7,4 büyüdük. Ana muhalefetin başındaki zat ne diyor? 'Sizin cebinize 7,4'ten bir şey girdi mi?' Adam büyüme denilen şeyin ne olduğunu bilmiyor. Bu adamlarla bu ülkede ülke ekonomisi yönetilebilir mi? İşte şu anda istihdam. İstihdamda atılan adımlar ortada. İstihdam büyümenin en önemli ibresidir. 7,4 büyümeyle Hindistan'dan sonra ikinci, OECD ülkeleri arasında birinci sıradayız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin büyüme rakamlarına ilişkin eleştirilerine şu yanıtı verdi:

"Böyle bir şeyi yakalıyorsun, adam çiftçiye onu soruyor, 'Senin cebine bir şey giriyor mu?' diyor. Bu çiftçi şu anda bu üretimini neyle yapıyor? Bunlara bu kadar desteği, mazotta yüzde 50 hibe veriyoruz. Büyüyen bir ülke olduğumuz için bunları veriyoruz. Bütün bu yatırımlar neyle yapılıyor? Eğitimde, sağlıkta, bütün altyapı, üst yapı yatırımlarında, havalimanlarında... Bütün bunları neyle yapıyoruz? Enerjide bu yatırımları neyle yapıyoruz? Eğer bu imkanlar olmasa bunlar yapılabilir miydi? Zaten böyle büyüdük, aksi takdirde büyüyemezdik."

"HESAPLARIN ÜZERİNDE BİR HESAP VAR"

Seçim öncesi ekonomik saldırı dalgasıyla karşılaştıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"2018'in ilk çeyreğinde yine yüzde 7,4 büyüdük. Hesaplar tutmadı ama bizim hesap tutuyor. Çünkü hesapların üzerinde bir hesap vardır. O hesap Allah'ın hesabıdır. Türkiye, kendisiyle uğraşanlarla her seferinde heveslerini kursaklarında bırakarak adeta dalga geçiyor. Tabii bunların anlayamadıkları bir şey var, o da Türk milletinin, tarihi boyunca hep böyle krizlerle saldırılarla uğraştığıdır. Kardelen çiçeği gibi en zor şartlarda boy veren bir iş dünyamız olduğu sürece Allah'ın izniyle bu ülke ayaklarına vurulmaya çalışılan hiçbir prangaya izin vermez. Bazıları 'Türkiye büyüyor da millet niye bunu hissetmiyor?' diyor. Bunu söyleyenler aslında büyümenin nimetlerinden en çok istifade edenler. Bilmediklerinden değil, affedersiniz hınzırlıklarından böyle söylüyorlar."
Erdoğan, büyümenin alt dilimlerine bakıldığında, yaklaşık yüzde 10 oranında yatırım, yüzde 11 oranında hane halkı tüketim harcaması artışının görüldüğüne dikkati çekti.

Hem üretim hem de tüketimde artış olduğunu belirten Erdoğan, işsizliğin son açıklanan rakam itibarıyla tek haneli sınırına dayandığına işaret etti.

"BÜYÜMENİN ÖLÇÜSÜ BU DEОİLSE NEDİR?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geçen 16 yılda Avrupa ülkelerinin tamamından daha fazla istihdam ürettiğine dikkati çekerek, "Bu yılın ilk çeyreğindeki istihdam artışı yüzde 5. Yine büyümenin detaylarına bakıyoruz, firmalarımızın gelirlerinde yüzde 24, iş gücü ödemelerinde yüzde 19 artış görüyoruz. Hamdolsun, firmalarımız üretmiş, satmış, kar etmiş. Çalışanlarına da daha çok ödeme yapmış. Büyümenin ölçüsü bu değilse nedir?" değerlendirmesini yaptı.

Kişi başına düşen gelirin, Türk parasıyla son üç yılda yaklaşık 30 bin liradan 40 bin liraya kadar çıktığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Son üç yılın enflasyonu ortada, milli gelirimizdeki kendi paramız cinsinden artış ortada. Burada şu hususu da belirtmek isterim; Türkiye'nin, daha öncesini de bir kenara bırakıyorum, sadece şu son 5 yılda maruz kaldığı saldırıların maliyeti olmasaydı bugün milli gelir sıralamasında en iki, üç basamak daha ilerideydik. Bu kayıp elbette önemli ama en büyük kazancımız her hal ve şart altında ayakta durabildiğimizi dosta düşmana göstermiş olmamızdır. Hatta sınır ötesi operasyonlarımızla herkese çok daha derin, tarihi mesajlar verdik. Cerablus'ta, Afrin'de verdik, şimdi Sincar ve Kandil'de de veriyoruz. Bunlar herhalde para ve bu arada da yüzde 20 savunma sanayinde kendi üretimimizi yaparken, şimdi yüzde 65'e çıktık. Yerli savunma sanayisi bu noktaya geldik."

"STRATEJİLERİMİZİ İLERİYE TAŞIMAK ZORUNDAYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan bu çalışmaları anlatıp, buradan hareketle hedeflerini açıklarken karşılarında her zamanki gibi "aklına eseni söyleyen" bir muhalefetin bulunduğunu dile getirdi.

"Muhalefetin halini görünce 2002 sonunda nasıl bir Türkiye devraldığımızı hatırlıyorum." diyen Erdoğan, o dönem kamunun toplam net borç stokunun milli gelire oranının yüzde 60'lara kadar nasıl çıktığını bugün daha iyi anladıklarını vurguladı.

Erdoğan, şu anda bu oranın yüzde 8,4 seviyesinde olduğunu, yüzde 60'tan bu orana gelindiğini belirterek, "Aradan 16 yıl geçmiş ama bunların kafası hiç değişmemiş. Zaten laf olsun diye vaatte bulunarak ülkenin yönetimine talip olanlara milletimiz da laf olsun kabilinden herhalde kulak veriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'yi bugün getirdikleri noktayı önemli gördüklerini ama yeterli görmediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar uyguladığımız ekonomi politikalarıyla Türkiye'yi ekonomik olarak içine sıkıştırıldığı cendereden kurtardık, geliştirdik, kalkındırdık, bugüne getirdik. Yeni dönemde vizyonumuzu genişletmek, stratejilerimizi ileriye taşımak zorundayız. Bunun için yüksek teknoloji ve verimlilik artışıyla güçlendirilmiş bir ekonomik modele yöneliyoruz ancak bu şekilde gelişmekte olan ülke statüsünden, gelişmiş ülke statüsüne yükselebiliriz."
Namık Kemal'in "Yüksel ki yerin bu yer değildir, dünyaya gelmek hüner değildir, bize gayret yaraşır, merhamet Allah'ındır." dizelerini anımsatan Erdoğan, "Bize gayret yaraşır diyerek, seçim beyannamemizde bu konularda çok önemli projelere yer verdik." dedi.

"ADANA'YA YENİ DÖNEMDE DE ÖNCÜLÜK ETMEK YAKIŞIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'de (TUSAŞ) "Gençlik ve Teknoloji Buluşması" programında gençlerle bir araya geldiğini anımsatarak, 100 civarında gençle bu konuları enine boyuna konuştuklarını anlattı.

Bu gençlerin büyük bölümünün elektrik-elektronik, makine, bilgisayar mühendisleri veya bu alanlarda tahsilini yapan kişiler olduğunu aktaran Erdoğan, "Geleceğimiz adına gerçekten çok umutlandım ve iftihar ettim. Dedim ki sizlerle beraber işte biz savunma sanayinde gördüğünüz bütün bu TAİ'deki bu uçakları da helikopterleri de tüm bu silahları da hepsini çok daha rahat üreteceğiz. Uzaya çok daha rahat inşallah adımlarımızı atacağız. Hiç endişe etmeyin." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, sanayici ve iş adamlarına katılımlarından dolayı teşekkürlerini iletti, ödül alanları tebrik etti.

HİSARCIKLIOОLU: İSTİKRARIN KIYMETİNİ İYİ BİLİYOR VE ÖNEMSİYORUZ

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Üretim ve İhracatta Adana Yıldızları Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Adana'nın bir sanayi, ticaret, tarım ve turizm merkezi olduğunu vurguladı.?

Hisarcıklıoğlu, Adana'nın Anadolu'daki sanayileşmenin lokomotifi olduğunu belirterek, "Bereketli topraklarıyla, girişimci insanlarıyla ülkemizin gözbebeği. Burada dinamizm var. Hareket var. Bereket var. Ticaret hacmi içinde baktığımızda ihracatta ilk on şehir içinde Adana yer almakta. Bundan 10 sene önce bin büyük sanayi içinde Adana'dan 15 büyük firma vardı. Bugün bu sayı 23'e yükselmiş durumda. Ayrıca 1 milyondan fazla turistte çekmeye başladık. Adana aynı zamanda Türkiye'de tarımın yıldızı. Burası Türkiye'nin en bereketli coğrafyası. Çukurova dünyanın ve ülkemizin en büyük ovalarından biri. Seracılıkta ilk 3 şehirden biri haline gelmeyi başardık" dedi.

Adana'nın Türkiye için elini taşın altına koymaktan çekinmeyen cesur tüccar ve sanayicilere sahip olduğuna dikkat çeken TOBB Başkanı, "Sizin liderliğinizde geçen sene başlattığımız istihdam seferberliğinde Adana verdiği sözü tuttu. Adana'daki her firmamız ilave en az bir istihdam sağladı. Adana 2018'de bu performansı devam ettirmeye de kararlı. Çalışma Bakanımızla birlikte ilk Milli İstihdam Seferberliği tanıtım toplantısını bu aybaşında Adana'da yaptık. Avrupa Birliği Bakanımızın daveti ve ev sahipliğinde AB Karma İstişare Komite toplantısı ilk defa Adana'da yapıldı. Böylece Avrupa iş dünyasına da Adana'yı tanıtmış olduk" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan 5 mega endüstri bölgesinden birinin Adana Yumurtalık ilçesinde kurulacağı müjdesinin kendilerini hem sevindirdiğini hem de gururlandırdığını belirten Hisarcıklıoğlu, "İnşallah Türkiye'nin enerji ile ilgili kalbi de Adana'da atacak. Adana mega endüstri sanayi bölgesinin istihdam, ihracat ve yatırımları artırma anlamında Adanamıza çok büyük katkı sağlayacağına inanıyorum: dedi.

Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanımızın ülkemizde birliği ve istikrarı öne çıkartan adımlarını ayrıca çok önemli görüyorum. Bizler iş dünyası olarak istikrarın kıymetini iyi biliyor ve önemsiyoruz. Zira istikrar kaybolduğunda nasıl büyük sıkıntılar yaşadığımızı unutmadık. İşte bu nedenle ülkemizde güveni ve istikrarı mutlaka muhafaza etmeliyiz. Sıkıntılar elbette var ama kendimize ve ülkemize güveniyoruz. Karşımıza pek çok engel çıkartıldı. Ama tüm bunlara rağmen dinamik ve üretken olduğumuzu büyüme oranımızla bir defa daha bütün dünyaya ispat ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın hayata geçirdiği özel sektör devlet işbirliğiyle pek çok sorunumuzu aştık. İnşallah 24 Haziran sonrasında da devletimizle yoğun bir şekilde ve yine birlikte çalışacak ve sorunları aşacağız".

ADASO BAŞKANI ZEKİ KIVANÇ:

İSTİKRARIN DEVAMINDAN YANAYIZ

"Üretim ve İhracatta Adana'nın Yıldızları" ödül töreninde Adana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri adına konuşan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, iş insanları olarak istikrarın devamından yana olduklarını vurguladı, "Gelinen noktayı yeterli bulmuyoruz. Adana durmadan, nefes almadan çalışarak yoluna devam ediyor" dedi.

ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, "Sizleri, güneyin incisi, sanayimizin beşiği, önemli gıda ve tarım üretim merkezlerinden biri olan Adana'mızda, Çukurova'da ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz" diyerek, şunları söyledi:

"15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında vatanımızı ve Devletimizi korumak adına gösterdiğiniz cansiparene duruşunuz ve cesaretinizle bizlere büyük önderlik yaptınız. Ülkemizin, devletimizin, milletimizin ve bayrağımızın bekasını sağlayan liderliğinizden türü sonsuz şükranlarımızı ve saygılarımızı sunuyorum.

Sizin liderliğinizde, verdiğiniz hedefler doğrultusunda hep beraber omuz omuza çalışıyoruz. Tüm Dünya şunu net bir şekilde gördü ki; bizi biz yapan değerleri hiçbir güç yıkamayacak, Hiçbir hain plan amacına ulaşamayacaktır. Başbakanlığınız döneminden bugüne, iş dünyamıza, sanayicimize, üreticimize ve ihracatçımıza büyük destek verdiniz. Sorunlarımıza ortak oldunuz. Bizleri hiç yalnız bırakmadınız. Her daim yanımızda bulundunuz. Hükümetimizin son dönemde piyasanın canlandırılmasına yönelik aldığı kararlar bize gelecek dönemle ilgili büyük bir umut verdi.

Finansmana erişim, istihdamın üzerindeki vergi yüklerinin azaltılması, imar barışı ve borçların yapılandırılması gibi atılan adımlar, ekonomide çarkların dönmesine önemli katkı sağladı.

Bugün burada gururla belirtmek isterim ki, Zat-ı Ali'nizin başlattığı İstihdam Seferberliği kapsamında, Adana olarak 2017 yılı için öngördüğümüz 15 Bin kişilik istihdam sözümüzü 2,5 katından fazla artırarak 40 bin kişi olarak yerine getirdik.Sağlanan bu teşviklerle, Mevcut çalışanlarımız işlerini korudu, 1,5 Milyon yeni istihdam yaratıldı.

İstihdam seferberliği kapsamında sağlanan istihdam destekleri, Elektrik fiyatları üzerindeki TRT payının, OSB ve Sanayi sitelerindeki sanayiciler için emlak vergilerinin, kaldırılması, Eximbank ve Kredi Garanti Fonu'nun etkin şekilde devreye alınarak finansmana erişim imkanlarının genişletilmesi, TOBB işbirliğinde Oda ve Borsaların katkılarıyla işletmelere sağlanan ldquo;Nefes Kredisi rdquo; gibi uygulamalar, Bizlere büyük katkı sağladı.

Nitekim, Türk sanayicisi ve ticaret erbabı, Vergi ve istihdam yüklerinin azaltılması, Gerekli finansman kaynaklarının yaratılması durumunda neler başarabileceğini, Gerçekleştirdiği yüzde 7,4'lük büyüme oranıyla, Dünya'ya net bir şekilde gösterdi. Hükümetimiz tarafından üretime, istihdama, ihracata verilen destekler nedeniyle hükümetimize huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyorum.

Adana, Ülkemizin sanayileşme sürecine öncülük etmiş bir ilimiz. Adana, geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren Tarımı ve sanayiyi başarılı bir şekilde harmanlayarak Ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağladı. Bugün Türkiye'nin en büyük şirketleri arasında yer alan üyelerimiz, kentimizi ve ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil ediyor.

Bu akşam ilimizin üretimine katkı sağlayan, dünyanın dört bir yanına ihracat yapan, istihdam yaratan Adana'nın başarılı firmalarına ödül vereceğiz. Elbette ki gelinen noktayı Adana için yeterli bulmuyoruz. Zat-ı Alinizin de her daim dile getirdiği gibi, Adana durmadan, nefes almadan çalışarak yoluna devam ediyor.

Adana, komşuları olan Mersin, Osmaniye, Hatay, Kahraman Maraş, Niğde, Kayseri gibi çevre illerle birlikte bundan çok daha iyilerini yapabilecek potansiyele sahiptir. Sizden alacağımız destekle, Adana'yı ve Ülkemizi çok daha iyi noktalara taşımayı hedefliyoruz. Kurulması planlanan Ceyhan Enerji Endüstri İhtisas Bölgesi ve yeni organize sanayi bölgeleri ile üretim ve ihracatımızı sıçratmayı hedefliyoruz.

Bölgemiz; yatırımcılara büyük avantajlar sunuyor. Merkezinde Adana'nın yer aldığı bu coğrafya, sahip olduğu birikimiyle Ülkemizde ikinci bir Marmara Bölgesi haline gelme yolunda hızla ilerliyor. Bölgede; Akkuyu Nükleer Enerji Santrali, Ceyhan Enerji Endüstri İhtisas Bölgesi, Kimya Organize Sanayi Bölgesi, Çukurova Bölgesel Havalimanı, Kapalı devre sulama sistemi, Cevhere dayalı paslanmaz çelik yatırımları gibi makro anlamda büyük etki yaratacak projeler bulunuyor. Özellikle Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'nde devam eden kamulaştırma çalışmalarının tamamlanması, bölgenin rafineri ve petrokimya yatırımlarıyla yeni bir cazibe merkezi haline getirilmesi en önemli beklentilerimiz arasındadır.

Bölgemiz talaşlı imalat sanayi anlamında da önemli bir potansiyele sahip. Bölgedeki yeni çelik yatırımlarının tamamlanmasıyla başta gemiler olmak üzere savunma sanayi üretimi için büyük bir fırsat bulunduğunu düşünüyoruz. Hazırlıklarını yürüttüğümüz kimya, tarım ve gıda ile ilgili OSB'lerin de bölgemiz üretim ve ihracat kapasitesine büyük katkılar sağlayacağına inanıyoruz.

Bölgemizde yatırımları devam eden, karayolu ve demiryolu projelerinin tamamlanmasıyla, bölgemiz büyük bir lojistik merkezi haline gelecektir. Biz 5 yıl sonrasının Adana'sını, Türkiye sanayisinin ve lojistik sektörünün en önde gelen merkezlerinden biri olarak görüyoruz. Bunun için de Zat-ı Alinizin desteklerinin devamını bekliyoruz.

Biz sanayiciler, zorlu ekonomik sürecin atlatılması için üzerimize düşen yatırım, üretim, istihdam ve ihracat görevlerimizi canla başla gerçekleştirmeyi sürdürüyoruz. Daha fazla üretim, daha fazla ihracat ve daha fazla istihdam yaratmak için elimizi taşın altına koymaktan asla ve asla kaçınmıyoruz. İş dünyası olarak, moralimizi yüksek tutup, azimle çalışmamız gerektiğini bilerek hareket ediyoruz.

Şahsınızın önderliğinde Türkiye, son 16 yılda, ekonomik ve politik anlamda yurtiçinde ve yurtdışında önemli gelişmeler elde etmiştir. Liderliğini yaptığınız Türkiye sözü dinlenen bir güç haline geldi. Türk iş dünyası desteğinizle tüm Dünya'da büyük başarılar gösterdi, Dünya'nın gıpta ettiği birçok büyük projeyi hayata geçirdi. Dünya'nın birçok ülkesindeki mazlumların koruyucusu, Doğruların savunucusu olan, Geleceğin parlayan yıldızı Türkiye, bugün önemli bir dönemece geldi.

Ülkemiz oldukça zorlu bir dönemden geçiyor. Ekonomik ve siyasi anlamda içerde ve dışarda büyük saldırılarla karşı karşıya kalıyor. PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleri Ülkemize karşı işbirliği yapıyor, Ülkemizin aleyhine her türlü girişimde bulunuyor. Bazı dost bildiğimiz Ülkeler, terör örgütlerinin bu propagandasına göz yumuyor, onlara adeta destek veriyor.

Ülke olarak bu hain saldırılara karşı daha güçlü ve etkin bir şekilde mücadele ettiğimiz gibi, Daha kuvvetli ve güçlü bir yönetim modeline de geçiyoruz. 24 Haziran seçimi Ülkemiz için önemli bir dönüm noktası olacaktır. Bu anlamda Pazar günü yapılacak seçim ertesinde, liderliğinizde hedeflerimize doğru hızla ilerlemek istiyoruz. Biz iş insanları olarak istikrarın devamından yanayız... Bunun için diyoruz ki Artık Türkiye vakti ... Artık Adana vakti ...

Her yıl iş hayatına katılan yüz binlerce gencimize iş sağlamalı, büyüme rakamlarını sürdürülebilir şekilde sürekli olarak arttırmalıyız. Bugün, Ekonomik ve siyasi gelişmeler açısından, son derece dinamik bir dünya ile karşı karşıyayız. Dünya'nın ekonomik merkezinin giderek Batıdan Doğu'ya kaydığı, Ekonomik ve siyasi önceliklerin sürekli ve hızlı şekilde değiştiği, Korumacılığın, ticaret savaşlarının yeniden başladığı, Teknolojinin tüm iş yapma şekillerini yıkıcı şekilde değiştirdiği, Yeni bir sanayi devriminin konuşulduğu hassas bir döneme şahitlik ediyoruz.

Ülke olarak tüm bu değişime ayak uydurmak zorundayız. Adana İş Dünyası olarak ülkemize daha fazla katkı sağlamak, üretim ve ihracatı arttırmak, değişime uyum sağlamak adına desteklerinize ihtiyacımız var. Yatırım teşviklerinde çok daha etkin bir teşvik sistemine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda yeni uygulamaya geçen proje bazlı süper teşvik programı önemli bir itici güç olacaktır. Ancak, küçük ölçekli yatırımların da daha etkin olarak desteklenmesi gerekir diye düşünüyoruz.

Bu anlamda ilin bütününü aynı oranda desteklemek yerine, ilçe ve sektörel bazlı bir teşvik sisteminin daha etkili olacağına inanıyoruz. İl bazında verilen teşviklerde yatırımlar genelde merkeze yakın yerlere yapılıyor. İlçelerdeki nüfusu yerinde tutabilmek, gelir dağılımını düzeltebilmek için, merkezden uzak ilçelerde de yatırıma ihtiyaç var.

Son dönemde tüm Dünyada korumacılık önemli oranda artmaya başladı. İstihdam ve üretim tüm ülke ekonomilerinin en öncelikli konusu olarak ön plana çıktı. Özellikle Serbest Ticaret Anlaşmalarında önemli değişiklikler oldu. Ülke olarak; Konfeksiyon, deri, tekstil, ayakkabı, mobilya, saraciyegibi istihdama, Savunma sanayi, enerji, petro-kimya gibi stratejik ve yüksek teknolojiye dayalı sektörleri, STA müzakerelerinde etkin şekilde korumalıyız.

Zat-ı alinizin yüksek öngörüleri ve direktifleriyle, 2011 yılında ilk defa tekstil ve onfeksiyonda uygulamaya konan ilave gümrük vergisi kararı, Ülke ekonomimiz, istihdamı ve üretimi için adeta bir milat oldu. Bu uygulama, yarattığı istihdam, üretim ve ihracat artışıyla bugün Hükümetimizin desteğiyle birçok sektörü kapsayacak şekilde genişletildi. Ülkemiz ve bölgemiz için büyük önem arz eden iplik üretiminin de ek vergi kapsamına alınmasını talep ediyoruz.

Girdi maliyetlerini azaltarak, sanayicilerimizi daha rekabetçi kılacak önlemler almalıyız. Bu anlamda; OSB dışında üretim yapan sanayi sicil belgesine sahip diğer işletmelerimiz de emlak vergisi muafiyetinden yararlanmalıdır. Yıllık 50 Milyon kw saat elektrik tüketen işletmelere uygulanan ve maliyetleri önemli oranda arttıran, Son kaynak tedarik tarifesi düzenlemesi iptal edilmelidir. Sanayicilerin KDV alacaklarının ödenmesine yönelik yapılan çalışmalar tamamlanarak yürürlüğe girmelidir.

İş dünyası olarak hedefimiz birlik, beraberlik içerisinde olumsuzlukların, sorunların stesinden gelerek ülkemizi hak ettiği noktaya taşımaktır. Bunu yapmak için de bir olmaktan başka yol yok! O yüzden, 24 Haziran seçimi sonrasında da sanayiciler olarak size söz veriyoruz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte güçlü ve üreten Türkiye olacağız.

Konuşmama son verirken bir kez daha Zat-ı Alinize ve saygıdeğer misafirlerimize, bu gecemize katılarak bizleri şereflendirdiğiniz için şükranlarımızı ve saygılarımızı arz ederim. Artık Türkiye vakti, Artık Adana vakti. Sağolunuz, varolunuz.."